Performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarılma, iş hukukunda sıkça karşılaşılan ve işçi-işveren ilişkilerini doğrudan etkileyen bir konudur. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş olarak bu makalede, performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarılma sürecinde işçilerin haklarını, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararları ışığında inceleyeceğiz.

Performans Düşüklüğünün Tanımı ve Ölçülmesi

Performans düşüklüğü, işçinin görev tanımına uygun performansı göstermemesi, iş hedeflerini gerçekleştirememesi veya verimliliğinin beklenen düzeyin altında olması durumudur. Bu tür durumlar işverenler için iş akdini feshetme sebebi olabilir. Ancak, performans düşüklüğünün objektif ve somut verilerle desteklenmesi gerekmektedir. İşverenin, işçinin performansını ölçerken adil ve şeffaf bir yöntem kullanması zorunludur.

Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Kararları

Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararları, performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarılma durumlarında işverenin belirli prosedürlere uyması gerektiğini vurgulamaktadır. Örneğin, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2014/26291 Esas, 2015/2005 Karar sayılı ilamında, işverenin performans düşüklüğüne dayalı fesih öncesinde işçiye yazılı uyarıda bulunması ve işçinin performansını düzeltmesi için makul bir süre tanıması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, performans değerlendirme kriterlerinin objektif, anlaşılır ve işçinin bilgisi dahilinde olması gerektiği karara bağlanmıştır.

Performans Düşüklüğü ve İşçinin Savunma Hakkı

İşveren, performans düşüklüğü nedeniyle iş akdini feshetmeden önce işçiye savunma hakkı tanımalıdır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 19. maddesi gereğince, işverenin işçiyi yazılı olarak bilgilendirmesi ve savunmasını alması zorunludur. Bu süreçte işçi, performans düşüklüğü iddialarına karşı kendi görüşlerini ve itirazlarını sunabilmelidir. İşverenin bu prosedüre uymaması durumunda fesih, geçersiz sayılabilir.

Performans Düşüklüğü Durumunda İşçinin Hakları

Performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarılan işçiler, iş mahkemelerine başvurarak feshin geçersizliğini talep edebilirler. Eğer mahkeme, işverenin fesih için yeterli ve geçerli bir sebep sunmadığını tespit ederse, işçinin işe iadesine karar verebilir. Ayrıca, işçiye iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süre için ücret de ödenebilir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/22355 Esas, 2018/17632 Karar sayılı ilamında, işverenin performans düşüklüğü iddiasının somut ve objektif verilerle desteklenmediği, işçinin performans düşüklüğüne dair yeterli bilgilendirilme ve savunma hakkının verilmediği durumlarda fesih işleminin geçersiz sayıldığı vurgulanmıştır.

İşverenin Yükümlülükleri ve İşçinin Korunması

İşveren, performans değerlendirmesi yaparken işçiye gerekli eğitim ve destekleri sağlamalıdır. İşçinin performansını artırmak için gerekli koşullar oluşturulmalı ve işçiye makul bir süre tanınmalıdır. İşverenin bu yükümlülükleri yerine getirmemesi, işten çıkarılmanın geçersiz sayılmasına neden olabilir. İşverenin objektif ve adil davranmadığı durumlarda işçi, yasal yollara başvurarak haklarını arayabilir.

Sonuç

Performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarılma, iş hukukunda dikkatle ele alınması gereken bir konudur. İşverenin, işçiye yazılı uyarıda bulunması, savunma hakkı tanıması ve performans düşüklüğünü somut verilerle desteklemesi gerekmektedir. İşçinin ise bu süreçte haklarını bilmesi ve gerektiğinde yasal yollara başvurması önemlidir. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş olarak, bu tür durumlarda işçilerin yanında olup haklarını savunmaktayız.

Kaynaklar:

  1. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2014/26291 Esas, 2015/2005 Karar sayılı ilam.
  2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2016/22355 Esas, 2018/17632 Karar sayılı ilam.
  3. 4857 sayılı İş Kanunu.

Bu yazı, bilgi amaçlı olup, her türlü hukuki işlem ve karar için mutlaka bir avukattan destek alınmalıdır.


Sizden Gelenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj Yaz
💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
Sorularınız için bize yazın. Avukatlarımız size Online olarak destek verecektir.
Call Now Button