İş yerlerinde, çalışanların ibadet ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla belirli aralar verilmektedir. Özellikle namaz kılmak için verilen ara dinlenmelerin çalışma süresine dahil edilip edilmediği, iş hukuku açısından önem arz eden bir konudur. Bu makalede, işçiye namaz kılmak için verilen ara dinlenmelerin çalışma süresinden sayılıp sayılmadığı konusu, Yargıtay kararları ve mevzuat ışığında incelenecektir.

Mevzuat ve Yargıtay Kararları

Türk iş hukukunda çalışma süreleri, dinlenme süreleri ve ara dinlenmeleri, 4857 sayılı İş Kanunu ile düzenlenmiştir. Kanunun 68. maddesine göre, günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında işçilere dinlenme süresi verilmesi zorunludur. Bu süreler, 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika, 4 saatten fazla ve 7,5 saate kadar (7,5 saat dahil) süreli işlerde 30 dakika, 7,5 saatten fazla süreli işlerde 1 saatten az olamaz.

Ara dinlenmeleri, işçinin günlük çalışma süresinin dışında kalır ve işçinin serbestçe kullanabileceği zaman dilimleridir. Bu nedenle, işçiye namaz kılmak için verilen ara dinlenmelerin çalışma süresine dahil edilmesi, dinlenme sürelerinin iş hukuku kapsamında nasıl değerlendirileceği ile yakından ilişkilidir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/27136 Esas ve 2018/26513 Karar sayılı kararı, bu konuda önemli bir içtihat oluşturmaktadır. Kararda, işçilerin dini vecibelerini yerine getirebilmeleri için verilen ara dinlenmelerin çalışma süresinden sayılmadığına hükmedilmiştir. Bu karar, işverenlerin, işçilerin ibadet ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak ara dinlenmeleri planlamaları gerektiğini vurgulamaktadır.

Namaz İçin Verilen Ara Dinlenmelerin Çalışma Süresine Dahil Edilmemesi

Namaz kılmak için verilen ara dinlenmelerin çalışma süresinden sayılmaması, iş hukuku açısından belirli yükümlülükler ve haklar doğurur. İşverenler, işçilerin ibadetlerini yerine getirebilmeleri için uygun şartları sağlamakla yükümlüdürler. Ancak bu sürelerin çalışma süresine dahil edilmemesi, işçinin çalışma saatlerinden feragat etmesi anlamına gelmez. İşçi, bu süreleri serbestçe kullanabilir ve işveren bu süreleri işçinin günlük çalışma süresine ekleyemez.

Örnek Bir Yargıtay Kararı

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/27136 Esas ve 2018/26513 Karar sayılı içtihadında, işyerinde namaz kılmak için verilen ara dinlenmelerin işçinin günlük çalışma süresine dahil edilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, işverenin işçilere namaz kılmaları için uygun zaman dilimlerini sağlaması gerektiği, ancak bu sürelerin çalışma süresinden sayılmaması gerektiği vurgulanmıştır.

İşverenlerin Yükümlülükleri

İşverenler, işçilerin dini vecibelerini yerine getirebilmeleri için uygun zaman dilimlerini ve mekanları sağlamakla yükümlüdürler. Bu, iş barışını ve iş yerindeki uyumu sağlamak açısından da önemlidir. İşverenler, işçilerin ibadetlerini rahatça yapabilmeleri için belirli düzenlemeler yapmalı ve bu sürelerin işçinin günlük çalışma süresine eklenmemesine dikkat etmelidirler.

Sonuç

Namaz kılmak için verilen ara dinlenmelerin çalışma süresine dahil edilip edilmediği, iş hukuku açısından net bir şekilde düzenlenmiştir. Mevzuat ve Yargıtay kararları ışığında, bu sürelerin çalışma süresinden sayılmadığı açıktır. İşverenler, işçilerin dini vecibelerini yerine getirebilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmalı, ancak bu süreleri çalışma süresine dahil etmemelidirler.

Kaynaklar
  • 4857 sayılı İş Kanunu
  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2016/27136 Esas ve 2018/26513 Karar

Bu makale bilgilendirme amacı taşımaktadır.


Sizden Gelenler

“İşçiye Namaz Kılmak İçin Verilen Ara Dinlenmeler Çalışma Süresi” için 2 yanıt

  1. Talat S. - Gaziantep avatarı
    Talat S. – Gaziantep

    Ben bir firmada 08.30 – 18.00 arası çalışmaktayım.gunluk 10.00- 10.20 arası bir molam 15.00- 15.15 arası bir molam 16.44 – 17.00 arası bir molam var . Birde 12.30-13.30 arası yemek molam var.C.tesi 17 ye kadar çalışmaktayım. Ben namaz kilmaktayim. Öğlen ezanı mevsime göre 13.00_13.30 arası değişmekte.ikindi ezanı kışın erken okunurken yazın geç okunmakta .Ben namazlarımızı mola saatleri içinde kılmaya çalışıyorum.bana molalar dışında namaz vakti verilmelimi. Bu namaz başına ne kadar olmalı

    1. 4857 Sayılı İş Kanunu m. 68 uyarınca “Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlamak suretiyle” işveren tarafından ara dinlenmesi tanınacağı ifade edilmiştir İşçi, ara dinlenmesi için belirlenen süreyi, işin veya işyerinin özelliği herhangi bir sakınca veya güçlük doğurmadıkça, dilediği gibi işyerinde veya işyeri dışında da kullanabilecektir . Dolayısıyla işçi, kendisine ara dinlenmesi olarak tanınan süreyi ibadet hakkını kullanarak geçirebilecektir. İşveren tarafından işin özelliklerine uygun ise, işçiye tanınan ara dinlenmeleri işçinin ibadet hakkını yerine getirebileceği şekilde düzenlenebilir. Hatta ibadet hakkı, işçinin kişiliğini ilgilendiren temel haklardan olduğundan, işin niteliğine ve özelliklerine de aykırı olmadıkça, işverenin işçi için böyle bir düzenleme yapması dürüstlük kurallarının gereğidir. 4857 Sayılı İş Kanunu m. 68/son uyarınca ara dinlenmelerinde geçirilen süre, çalışma süresinden sayılmaz ancak işçi ve işverenin bunun aksini kararlaştırabilmesi ise mümkündür. Ancak işveren ara dinlenmelerini namaza göre ayarlamıyorum derse bu durum sizin için haklı fesih sebebi olur mu olmaz mı konusu yargıda net cevabı lan bir mevzu değil. İşveren işin sürekliliği bozulmaması için mola saatlerini herkes için tek düze belirlediğimiz için izin vermiyorum dediğinde yargı da bu durum yönetim yetkisi kapsamında değerlendirilebilir. Yani sadece bu nedenle iş bıraktığınızda tazminat hak edip etmediğiniz muallak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj Yaz
💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
Sorularınız için bize yazın. Avukatlarımız size Online olarak destek verecektir.
Call Now Button