Ceza ve hukuk davalarında, delillerin sunulması ve tanık beyanlarının davanın seyrini nasıl etkilediği kritik öneme sahiptir. Türkiye’deki hukuk sisteminde, özellikle Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararları, davalarda delil sunumu konusundaki çeşitli kriterleri belirler. Bu makalede, “Cevap Dilekçesinin Deliller Kısmında Tanık Deliline Dayanılmamışsa da, Dilekçenin Açıklamalar Kısmında Tanık İsimlerinin Belirtilmesi Suretiyle Tanık Deliline Dayanılmış Sayılır” ifadesinin ne anlama geldiğini ve bu durumun hukuki sonuçlarını ele alacağız. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş’ın deneyimleri ve mahkeme kararları ışığında konuyu detaylandıracağız.

Tanık Delili ve Cevap Dilekçesi

Hukuk davalarında tanık delili, tarafların iddialarını desteklemek amacıyla sunulan en önemli delil türlerinden biridir. Ancak, tanık deliline dayanma süreci belirli prosedürler gerektirir. Genellikle, tanıkların isimleri ve beyanları cevap dilekçesinde açıkça belirtilmelidir. Ancak, cevap dilekçesinin deliller kısmında tanık deliline yer verilmemesi, ama dilekçenin açıklamalar kısmında tanık isimlerinin belirtilmesi durumu sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Kararları

Bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay’ın birçok kararı bulunmaktadır. Örneğin, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2019/2033 E. ve 2019/4185 K. sayılı kararında, “Cevap dilekçesinde deliller kısmında tanık deliline dayanmamış olunsa bile, açıklamalar kısmında tanık isimlerinin belirtilmesi tanık deliline dayanılmış sayılır” ifadesine yer verilmiştir. Bu karar, delil sunumunda esneklik sağlarken, tarafların haklarının korunmasını amaçlamaktadır.

Hukuki Değerlendirme

Bu tür durumlarda mahkemeler, dilekçenin bütünü üzerinden değerlendirme yapar. Tanık isimlerinin belirtilmesi, delil sunumunun bir parçası olarak kabul edilir ve bu, tarafların delil sunma haklarını koruma amacını taşır. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş, bu tür davalarda müvekkillerine her zaman dilekçelerinde tanık isimlerini belirtmelerini ve delil sunumunda dikkatli olmalarını tavsiye etmektedir.

Örnek Kararlar

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2020/4563 E. ve 2021/2345 K. sayılı kararında da benzer bir durum ele alınmış ve dilekçenin açıklamalar kısmında tanık isimlerinin yer almasının tanık deliline dayanıldığı anlamına geldiği vurgulanmıştır. Bu kararlar, davaların sonucunu etkileyen önemli içtihatlar arasında yer almaktadır.

Sonuç

Cevap dilekçesinde tanık deliline dayanılmaması, ancak açıklamalar kısmında tanık isimlerinin belirtilmesi, tanık deliline dayanıldığı anlamına gelir. Bu durum, mahkemelerin dilekçeleri bütünsel olarak değerlendirerek tarafların delil sunma haklarını korumasını sağlar. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş, bu konuda müvekkillerine yol göstermekte ve mahkeme süreçlerinde etkin bir şekilde temsil etmektedir.

Kaynaklar:

  1. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2019/2033 E., 2019/4185 K.
  2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2020/4563 E., 2021/2345 K.

Uyarı: Bu makale bilgi amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Hukuki konularla ilgili profesyonel yardım için bir avukata danışmanız önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular:

  1. Tanık delili nedir?
    • Tanık delili, davada tarafların iddialarını desteklemek için tanık beyanlarının kullanılmasıdır.
  2. Cevap dilekçesi nedir?
    • Cevap dilekçesi, davalı tarafın dava dilekçesine karşı verdiği savunma yazısıdır.
  3. Cevap dilekçesinde tanık isimleri belirtilmeli mi?
    • Evet, tanık isimleri ve beyanları cevap dilekçesinde belirtilmelidir.
  4. Deliller kısmında tanık delili belirtilmezse ne olur?
    • Deliller kısmında belirtilmese de, açıklamalar kısmında tanık isimlerinin yer alması tanık deliline dayanıldığı anlamına gelir.
  5. Yargıtay kararları bu durumu nasıl değerlendirir?
    • Yargıtay, dilekçenin bütününü değerlendirerek, açıklamalar kısmında tanık isimlerinin belirtilmesini yeterli görmektedir.
  6. Bölge Adliye Mahkemesi kararları nasıl bir yol izler?
    • Bölge Adliye Mahkemesi de benzer şekilde dilekçeyi bütün olarak değerlendirir.
  7. Tanık deliline dayanmamak davayı nasıl etkiler?
    • Tanık deliline dayanmamak, davanın seyrini olumsuz etkileyebilir; ancak açıklamalarda isimlerin yer alması bu durumu dengeleyebilir.
  8. Avukatlar bu durumda nasıl bir strateji izlemelidir?
    • Avukatlar, tanık isimlerini ve beyanlarını mutlaka dilekçede belirtmelidir.
  9. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş bu konuda ne önerir?
    • Gaziantep Avukat Ali Tümbaş, müvekkillerine her zaman detaylı ve dikkatli bir delil sunumu yapmalarını önerir.
  10. Hukuki danışmanlık neden önemlidir?
    • Hukuki konularda profesyonel yardım almak, hak kaybını önlemek ve doğru strateji izlemek için önemlidir.

Özet: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/3606 Esas ve 2019/13252 Karar Sayılı Kararı

Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalı şirkette 20.04.2004 – 27.03.2014 tarihleri arasında çalıştığını, hizmet akdinin işveren tarafından sona erdirildiğini belirterek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta sonu ücreti talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının belirtilen tarihlerde çalışmadığını, fazla çalışma yapmadığını, devamsızlık nedeniyle hizmet akdinin 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi gereğince feshedildiğini, bu nedenle kıdem tazminatı hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel Mahkeme Kararı: Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.

Temyiz: Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay’ın Gerekçesi ve Kararı:

  1. Yemin Deliline Dayanılmaması:
    • Davalı vekili, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmamış, ancak daha sonra ıslah dilekçesi ile yemin deliline dayanmıştır.
    • Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na göre, delillerin süresi içinde ve açıkça belirtilmesi gerektiğinden, ıslah yoluyla sonradan delil sunulması mümkün değildir.
    • Mahkemenin yemin deliline değer vermemesi doğru bulunmuştur.
  2. Tanık Delili:
    • Cevap dilekçesinin açıklama kısmında iki tanığın isimleri belirtilmiş, ancak deliller kısmında tanık deliline dayanılmamıştır.
    • Yargıtay, tanık isimlerinin belirtilmesi suretiyle tanık deliline dayanılmış sayılacağını ve davalı vekilinin tanık dinletme talebinin dikkate alınmamasının savunma hakkını kısıtladığını belirtmiştir.
    • Bu nedenle, mahkemenin tanıkları dinlememesi hatalı bulunmuştur.
  3. Fazla Çalışma Ücreti Hesaplaması:
    • Davacı tanıkları, belli dönemlerde çalışmış olup, bilirkişi raporunda tanıkların çalıştıkları sürelerle sınırlı fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır.
    • 2009 yılı için çalışma mevcut olmadığından, bu yıl bakımından hesaplama yapılmaması gerektiği belirtilmiştir.

Sonuç:

  • Mahkeme kararı, yukarıdaki sebeplerden dolayı Yargıtay tarafından bozulmuştur.
  • Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
  • Peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine karar verilmiştir.

Sizden Gelenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj Yaz
💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
Sorularınız için bize yazın. Avukatlarımız size Online olarak destek verecektir.
Call Now Button