Arabuluculuk, uyuşmazlıkların çözümünde alternatif bir yöntem olarak Türkiye’de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemin temel amacı, tarafların mahkemeye gitmeden, kendi aralarında anlaşarak sorunlarını çözmeleridir. Ancak, arabuluculuk sürecinin sonunda hazırlanan tutanaklarda bazı alacakların yer almaması, bu alacakların usulden reddedilmesine sebep olabilir mi? Bu makalede, bu konuyu Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararları ışığında ele alacağız.
Arabuluculuk Sürecinin Önemi
Arabuluculuk süreci, tarafların anlaşmazlıklarını dostane bir şekilde çözmelerine olanak tanır. Bu süreçte, taraflar bir arabulucu eşliğinde müzakerelerde bulunur ve anlaşmaya varırlarsa bir son tutanak düzenlenir. Bu tutanak, tarafların üzerinde anlaştığı hususları içerir. Ancak, tutanakta yer almayan alacaklar konusunda ne yapılacağı, zaman zaman hukuki ihtilaflara sebep olabilir.
Gaziantep Avukat Ali Tümbaş’ın Görüşleri
Gaziantep Avukat Ali Tümbaş, arabuluculuk tutanaklarının dikkatle incelenmesi gerektiğini ve tarafların haklarını korumak adına tutanakta yer almayan alacakların da göz önünde bulundurulmasının önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bu noktada, tutanakta belirtilmeyen alacakların mahkemeler tarafından nasıl değerlendirileceği kritik bir sorudur.
Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Kararları
Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay’ın konuya ilişkin verdiği kararlar, arabuluculuk son tutanaklarında yer almayan alacakların usulden reddedilmesinin mümkün olmadığını göstermektedir. Örneğin, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/2079 E., 2019/3656 K. sayılı kararında, arabuluculuk tutanağında yer almayan alacakların da dava konusu yapılabileceği belirtilmiştir. Bu karar, arabuluculuk sürecinin tamamlanmasının, tutanakta yer almayan alacakların ileri sürülmesine engel oluşturmadığını ortaya koymaktadır.
Yargıtay Kararının İncelenmesi
Yargıtay’ın ilgili kararında, “Arabuluculuk sürecinde üzerinde anlaşılamayan veya unutulan alacakların, arabuluculuk tutanağında yer almasa bile, dava edilebileceği ve bu alacakların usulden reddedilemeyeceği” ifade edilmiştir. Bu karar, arabuluculuk sürecinde tarafların haklarının tam olarak korunması açısından büyük önem taşımaktadır.
Arabuluculuk Tutanaklarının Hukuki Niteliği
Arabuluculuk tutanaklarının hukuki niteliği, üzerinde anlaşılan hususlar açısından bağlayıcıdır. Ancak, üzerinde anlaşmaya varılmayan veya tutanakta belirtilmeyen alacakların, hukuken varlığını sürdürdüğü kabul edilir. Bu nedenle, bu tür alacakların usulden reddedilmesi söz konusu değildir.
Sonuç
Arabuluculuk sürecinde hazırlanan tutanaklar, tarafların üzerinde anlaştığı hususları içermelidir. Ancak, bu tutanaklarda yer almayan alacakların da hukuki olarak ileri sürülebileceği ve usulden reddedilemeyeceği unutulmamalıdır. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş, arabuluculuk sürecinde tarafların haklarını tam olarak korumaları ve gerektiğinde hukuki danışmanlık almaları gerektiğini vurgulamaktadır.
Kaynakça
- Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/2079 E., 2019/3656 K. sayılı karar.
- Bölge Adliye Mahkemesi kararları.
- Gaziantep Avukat Ali Tümbaş’ın hukuki değerlendirmeleri.
Bu makale bilgi amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır. Hukuki durumunuza özel çözümler için bir avukattan destek almanız önerilir.
Bir yanıt yazın