Kıymet takdiri, icra işlemlerinde önemli bir aşamadır ve borçlunun malvarlığının gerçek değerinin belirlenmesi amacıyla yapılır. Kıymet takdirine itiraz, borçlunun veya alacaklının, takdir edilen değerin adil olmadığını düşündüğü durumlarda başvurduğu bir yasal hak olarak öne çıkar. Peki, kıymet takdirine itiraz edilmesi, satış işlemlerini durdurur mu? Bu sorunun yanıtını, Yargıtay kararları ve icra hukuku çerçevesinde inceleyelim.

Kıymet Takdiri Nedir?

Kıymet takdiri, icra takibi sırasında haczedilen malın değerinin belirlenmesi işlemidir. Bu işlem, genellikle icra memurları veya bilirkişiler tarafından yapılır. Kıymet takdirinin amacı, malın adil bir şekilde değerinin belirlenmesi ve satış sürecinde adil bir fiyat üzerinden işlem yapılmasını sağlamaktır.

Kıymet Takdirine İtiraz

Borçlu veya alacaklı, kıymet takdirinin yanlış veya haksız olduğunu düşündüğünde, kıymet takdirine itiraz edebilir. İtiraz süreci, belirli usul ve süre kurallarına tabidir. Bu süre genellikle kıymet takdirinin tebliğinden itibaren 7 gündür.

Yargıtay Kararları ve Örnekler

Yargıtay, kıymet takdirine itirazın satış işlemlerini durdurup durdurmayacağı konusunu çeşitli kararlarda değerlendirmiştir. Bu kararlar, itiraz sürecinin nasıl işlemesi gerektiği ve hangi durumlarda satış işlemlerinin durdurulabileceği konusunda önemli bilgiler sunar.

Kıymet takdirine itirazın, icra mahkemesi tarafından karara bağlanmasına kadar geçen süreçte satış işlemleri durmaz. Ancak icra mahkemesinin itirazın kabulü halinde, kıymet takdirinin tekrar yapılmasına karar verilmesi durumunda satış işlemleri durdurulabilir. Kıymet takdirine itiraz süreci, satışın kesinleşmesini etkilemeye yönelik bir başvuru olarak değerlendirilir. Satışın durması için icra mahkemesince ayrıca bir tedbir kararı verilmelidir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2013 tarihli kararı (E. 2013/24703, K. 2013/33467): Kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılmasının usulsüz olduğuna ve bu durumun ihalenin feshine sebep teşkil ettiğine karar verilmiştir. Ayrıca, kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapılmasının tek başına ihalenin feshi sebebi olduğu belirtilmiştir​

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 12.01.2022 tarihli kararı (E. 2021/12597, K. 2022/299): İcra müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirine itiraz edilmesi durumunda, iki yıllık sürenin icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı ve bu sürenin geçmesi durumunda ihalenin feshinin gündeme gelebileceği belirtilmiştir

İtiraz Sürecinde Yapılması Gerekenler

  1. İtiraz Dilekçesi Hazırlanması: Kıymet takdirine itiraz eden taraf, neden itiraz ettiğini belirten bir dilekçe hazırlar ve bu dilekçeyi icra dairesine sunar.
  2. İcra Mahkemesine Başvuru: İcra dairesine sunulan itiraz dilekçesi, icra mahkemesine iletilir ve burada değerlendirilir.
  3. Bilirkişi İncelemesi: İcra mahkemesi, itirazın haklı olup olmadığını belirlemek için bilirkişi incelemesi talep edebilir.
  4. Karar Verilmesi: İcra mahkemesi, itirazı değerlendirir ve itirazın haklı olup olmadığına karar verir.

Satış İşlemlerinin Durdurulması

Kıymet takdirine itiraz edildiğinde, icra dairesi, itiraz sonuçlanana kadar satış işlemlerini durdurmak zorundadır. Bu durum, hem borçlu hem de alacaklı için önemlidir çünkü malın gerçek değerinin belirlenmesi ve adil bir satış süreci sağlanmış olur.

Sonuç

Kıymet takdirine itiraz edilmesi, satış işlemlerini durdurur ve itirazın sonuçlanmasına kadar bu süreç askıya alınır. Bu durum, malın değerinin doğru ve adil bir şekilde belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. İtiraz sürecinde, borçlunun veya alacaklının haklarının korunması ve adil bir yargılama yapılması, icra hukuku açısından temel prensiplerdendir.

Kaynakça

  1. İcra ve İflas Kanunu
  2. İcra Hukuku Ders Kitapları

Bu makale bilgilendirme amacı taşımaktadır ve hukuki tavsiye niteliği taşımamaktadır.


Sizden Gelenler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj Yaz
💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
Sorularınız için bize yazın. Avukatlarımız size Online olarak destek verecektir.
Call Now Button