Evlilik kurumu, toplumların temeli olarak kabul edilen bir yapı taşıdır. Bu kuruma giren bireyler, birbirlerine karşı belirli yükümlülükler ve sorumluluklar taşırlar. Bu sorumluluklar arasında sadakat, dürüstlük ve güven ilkeleri önemli bir yer tutar. Ancak, evlilik öncesi yaşanan bazı durumlar, evlilik sırasında taraflar arasında sorunlara neden olabilmektedir. Kadının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olması, yani bakire olmaması, bu durumlar arasında sıklıkla tartışma konusu olmuştur. Bu makalede, kadının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olmasının evlilikte kusur durumu olup olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay kararları ışığında değerlendirilecektir. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş olarak bu konudaki yasal durumu açıklığa kavuşturmak istiyoruz.
Evlilik Öncesi Cinsel İlişki ve Evlilikte Kusur Durumu
Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik birliği içinde tarafların sadakat ve dürüstlük yükümlülüğü bulunmaktadır. Ancak, evlilik öncesi yaşanan cinsel ilişkilerin, evlilik sırasında kusur teşkil edip etmeyeceği, olayın özel şartlarına göre değişiklik göstermektedir. Yargıtay, evlilik öncesi cinsel ilişkiyi, evlilik sırasında gizlenmiş olması durumunda, güven sarsıcı bir davranış olarak değerlendirmekte ve bu durumu kusur olarak kabul etmektedir.
Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Kararları
Bu konuda verilmiş olan Yargıtay kararları incelendiğinde, kadının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşadığı gerçeğini eşinden saklaması durumunda, bu durumun evlilikte kusur olarak değerlendirildiği görülmektedir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2013/2011 E. ve 2013/22711 K. sayılı kararında, kadının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşadığı gerçeğini saklaması, evlilikte dürüstlük ve güven ilkesine aykırı bir davranış olarak değerlendirilmiş ve bu durum boşanma davasında kadının kusurlu bulunmasına neden olmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında da benzer durumlar söz konusu olmuştur. Bir davada, eşine bakire olduğunu söyleyen ancak gerçekte evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olan kadının, bu durumu eşinden saklaması, mahkeme tarafından güven sarsıcı bir davranış olarak kabul edilmiştir. Bu tür durumlarda, mahkemeler genellikle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ve bu sarsıntının, gizlenen bilginin ortaya çıkmasıyla meydana geldiğine hükmetmektedir.
Hukuki Değerlendirme ve Sonuç
Kadının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olması, başlı başına bir kusur olarak kabul edilmemektedir. Ancak, bu durumun eşinden gizlenmesi ve evlilikte ortaya çıkması, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olabilir. Bu tür durumlar, evlilikte güven ve dürüstlük ilkesine aykırılık teşkil edebileceğinden, mahkemeler tarafından kusur olarak değerlendirilebilmektedir.
Gaziantep Avukat Ali Tümbaş olarak, bu tür hassas konularda hukuki danışmanlık almanın önemini vurgulamak isteriz. Evlilik öncesi yaşanan olayların, evlilik sırasında ortaya çıkması durumunda, hukuki süreçlerin doğru bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, konuyla ilgili profesyonel bir avukattan destek almak, haklarınızın korunması açısından büyük önem taşır.
Kaynaklar
- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/2011 E., 2013/22711 K. sayılı kararı
- Bölge Adliye Mahkemesi kararları
Not: Bu makale bilgi amaçlıdır. Hukuki durumlar kişisel ve özel şartlara göre değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, hukuki danışmanlık için Gaziantep Avukat Ali Tümbaş’tan profesyonel destek almanızı öneririz.
Bir yanıt yazın