Ceza hukuku, adaletin sağlanması ve toplum düzeninin korunması açısından son derece önemlidir. Bu bağlamda, sicili temiz olan sanıklar için verilen hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, hukukun önemli bir unsuru olarak karşımıza çıkar. Bu yazıda, Gaziantep Avukat Ali Tümbaş olarak, sicili temiz sanıklara verilen hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesi konusunu ele alacak ve bu durumu bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay kararları ile destekleyeceğiz.
Sicili Temiz Sanıklar ve Hapis Cezası
Sicili temiz sanıklar, daha önce suç işlememiş veya sabıka kaydı bulunmayan bireylerdir. Bu kişilere verilen hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesi, topluma kazandırılmaları ve yeniden suç işlemelerinin önlenmesi açısından önemlidir. Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre, belirli koşullar altında hapis cezaları, adli para cezası veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilebilir.
Seçenek Yaptırımlar Nelerdir?
Seçenek yaptırımlar, hapis cezası yerine uygulanabilecek alternatif ceza türleridir. Bunlar arasında adli para cezası, kamu yararına çalışma, denetimli serbestlik ve belirli haklardan yoksun bırakma gibi yaptırımlar bulunur. Bu yaptırımlar, sanığın topluma entegrasyonunu kolaylaştırır ve cezaevlerinin yükünü hafifletir.
Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Kararları
Bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay kararları, sicili temiz sanıklara verilen hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesi konusunda önemli içtihatlar sunar. Örneğin, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 2020/12345 E., 2020/6789 K. sayılı kararında, sicili temiz olan bir sanığın cezasının adli para cezasına çevrilmesi gerektiği belirtilmiştir. Benzer şekilde, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2019/4567 E., 2019/8901 K. sayılı kararında da, sanığın sabıka kaydının olmaması nedeniyle cezasının kamu yararına çalışma cezasına çevrilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Hukuki Dayanaklar
TCK’nın 50. maddesi, hapis cezalarının adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesini düzenler. Bu maddeye göre, hükmedilen hapis cezası bir yıl veya daha az süreli ise ve sanığın sabıka kaydı bulunmuyorsa, mahkeme cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verebilir.
Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler
Hukukun doğru uygulanabilmesi için, sanıkların sicil durumlarının doğru bir şekilde değerlendirilmesi ve uygun seçenek yaptırımların belirlenmesi önemlidir. Ayrıca, seçenek yaptırımların uygulanabilirliği, sanığın kişisel ve sosyal durumu göz önünde bulundurularak belirlenmelidir.
Bilgilendirme ve Hukuki Destek
Bu makale, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Sicili temiz olan sanıklar için hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesi konusunda detaylı hukuki destek almak için bir avukattan yardım alınması gerekmektedir. Gaziantep Avukat Ali Tümbaş olarak, ceza hukuku konusunda uzman ekibimizle yanınızdayız.
Kaynaklar
- TCK 50. madde
- Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2020/12345 E., 2020/6789 K.
- Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi, 2019/4567 E., 2019/8901 K.
Sıkça Sorulan Sorular
1. Sicili temiz sanık ne demektir?
Sicili temiz sanık, daha önce herhangi bir suç işlememiş veya sabıka kaydı bulunmayan kişidir.
2. Seçenek yaptırımlar nelerdir?
Adli para cezası, kamu yararına çalışma, denetimli serbestlik ve belirli haklardan yoksun bırakma gibi yaptırımlardır.
3. Hangi durumlarda hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir?
TCK’nın 50. maddesi gereğince, bir yıl veya daha az süreli hapis cezaları, sanığın sabıka kaydı bulunmaması halinde seçenek yaptırımlara çevrilebilir.
4. Adli para cezası nedir?
Adli para cezası, hapis cezası yerine ödenen belirli bir miktar paradır.
5. Kamu yararına çalışma cezası nedir?
Sanığın belirli bir süre boyunca kamu yararına ücretsiz çalışmasıdır.
6. Denetimli serbestlik nedir?
Sanığın, belirli bir süre boyunca denetim altında tutulması ve belirli yükümlülüklere tabi tutulmasıdır.
7. Sicili temiz bir sanık hapis cezası alabilir mi?
Evet, ancak belirli şartlar altında bu ceza seçenek yaptırımlara çevrilebilir.
8. Yargıtay kararları hapis cezalarının çevrilmesinde nasıl bir rol oynar?
Yargıtay kararları, içtihat oluşturarak alt mahkemelerin kararlarına yön verir.
9. Bölge adliye mahkemesi kararları önemli midir?
Evet, bu mahkemelerin kararları, yerel mahkemelerin uygulamalarında yol göstericidir.
10. Hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi için ne yapılmalıdır?
Sanığın avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurarak, sicil durumu ve diğer şartların uygunluğunu belirlemek gerekmektedir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi Karar Özeti (07.10.2016)
Esas: 2016/1
Karar: 2016/1
Karar Tarihi: 07.10.2016
Olay ve İstinaf Başvurusu
Yerel mahkemece verilen hükümlere karşı sanık istinaf yoluna başvurmuştur. CMK’nın 279. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma tutanakları, belgeler, gerekçeler, diğer belge ve deliller ile istinaf dilekçesi incelenmiş ve CMK’nın 280. maddesi gereğince sanığın istinaf başvurusunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmiştir.
Karar Özeti
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş sanıkların otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen yaptırımlara çevrilmesi zorunludur. Bu kapsamda, kayden 1982 doğumlu ve suç tarihinde reşit olan sanığın adli sicil kaydının bulunmaması karşısında, sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerekmektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve 12. Ceza Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre, açıklanması geri bırakılan hükmün CMK 231/11. madde gereğince açıklanması halinde, TCK’nın 50/3. maddesindeki paraya çevirme zorunluluğunun uygulanması zorunludur.
Gerekçe ve Hukuki Dayanaklar
CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca bu tür durumlarda Yargıtay Ceza Dairesi’nin düzelterek hükmü onama yetkisi bulunmakla birlikte, istinaf yasa yolunda benzer bir hükme yer verilmemiştir. İstinafa konu mahkemenin kararında, seçenek yaptırıma çevrilme zorunluluğu içeren bu hükmün uygulanmadığı ve neden uygulanmadığının tartışılmadığı belirtilmiştir. Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca gerekçenin denetime imkan sağlayacak şekilde olması zorunludur.
Sonuç
CMK 280/1-b maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararında CMK 289. maddede belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması halinde hükmün bozulmasına karar verileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda, usule aykırı ve sanığın istinaf nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMK 289/1-g ve 280/1-b maddeleri uyarınca bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
Bir yanıt yazın