Zina Halinde Edinilmiş Mallara Katılma Payının Kaldırılması

Zina, Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri arasında sayılmaktadır. Boşanma sürecinde mal paylaşımı da oldukça önemli bir konudur ve zina halinde edinilmiş mallara katılma payının kaldırılması mümkündür. Bu makalede, zina durumunda mal paylaşımının nasıl etkilendiğini ve ilgili mahkeme kararları ışığında bu sürecin nasıl işlediğini ele alacağız. Ayrıca, “Gaziantep Avukat Ali Tümbaş” ifadesiyle bu süreci hukuki açıdan nasıl yönlendirebileceğinizi açıklayacağız.

Zina Nedeniyle Boşanma ve Mal Rejimi

Türk Medeni Kanunu’na göre, zina, boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir (TMK m. 161). Zina nedeniyle açılan boşanma davalarında, diğer tarafın mal rejimi üzerinde çeşitli talepleri olabilir. Bu noktada önemli olan, zina yapan eşin, edinilmiş mallara katılma payının kaldırılması talebinin nasıl değerlendirileceğidir.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik süresince edinilen mallar, eşlerin ortak malı olarak kabul edilir (TMK m. 218-241). Ancak, zina gibi ağır kusurlar, mal paylaşımında farklı sonuçlara yol açabilir. Zina halinde, mağdur eş, diğer eşin edinilmiş mallara katılma payının kaldırılmasını talep edebilir.

Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay Kararları

Bu konuda Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları oldukça önemlidir. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/17199 E. 2018/9286 K. sayılı kararında, zina nedeniyle boşanan eşin, zina yapan eşin edinilmiş mallara katılma payının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu karar, zina yapan eşin, evlilik süresince elde edilen mallar üzerindeki haklarını kaybedebileceğini göstermektedir.

Gaziantep Avukat Ali Tümbaş İle Hukuki Destek

Zina halinde edinilmiş mallara katılma payının kaldırılması, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren bir süreçtir. “Gaziantep Avukat Ali Tümbaş” olarak, bu süreçte müvekkillerimize en iyi şekilde yardımcı olmakta ve haklarını korumaktayız. Hukuki süreçlerin doğru ve etkin bir şekilde yürütülmesi için profesyonel destek almanız önemlidir.

Bilgi Amaçlı Uyarı

Bu makale, genel bilgi amaçlı olup, hukuki tavsiye niteliğinde değildir. Zina nedeniyle mal paylaşımı konusunda hukuki danışmanlık almanız önemlidir. Her somut olayın özelliklerine göre farklı sonuçlar doğabileceğinden, bir avukat ile görüşmeniz gerekmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular

1. Zina nedir?
   • Zina, evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin başka biriyle cinsel ilişkiye girmesidir.
2. Zina nedeniyle boşanma davası nasıl açılır?
   • Boşanma davası, zina yapan eşe karşı aile mahkemesinde açılır. Dava dilekçesinde zinanın ispatına yönelik deliller sunulmalıdır.
3. Zina ispat edilirse, mal paylaşımı nasıl etkilenir?
   • Zina ispat edilirse, zina yapan eşin edinilmiş mallara katılma payı kaldırılabilir.
4. Mal paylaşımında hangi mallar dikkate alınır?
   • Evlilik süresince edinilen mallar dikkate alınır. Kişisel mallar paylaşım dışında tutulur.
5. Zina durumunda çocukların velayeti kime verilir?
   • Velayet, çocuğun üstün yararına göre belirlenir. Zina, velayet konusunda tek başına belirleyici değildir.
6. Zina nedeniyle boşanmada tazminat talep edilebilir mi?
   • Evet, zina nedeniyle manevi tazminat talep edilebilir.
7. Zina ispatı için hangi deliller kullanılabilir?
   • Mesajlar, fotoğraflar, tanık beyanları gibi deliller kullanılabilir.
8. Boşanma sürecinde mal kaçırma nasıl önlenir?
   • Boşanma davası açıldığında, mahkemeden mal varlığının korunması için tedbir kararı istenebilir.
9. Zina nedeniyle açılan boşanma davalarında süre kısıtlaması var mı?
   • Zina öğrenildikten sonra altı ay ve her halde zina fiilinden itibaren beş yıl içinde dava açılmalıdır.
10. Zina durumunda boşanma süreci ne kadar sürer?
    • Boşanma süreci, davanın karmaşıklığına göre değişebilir, ancak genellikle birkaç ay ile bir yıl arasında sürebilir.

Yargıtay Kararının Özeti

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas: 2012/10429
Karar: 2013/7427
Karar Tarihi: 05.03.2013
Mahkemesi: Bursa 1. Aile Mahkemesi
Karar Numarası: Esas no:2012/43 Karar no:2012/232

Karar Özeti:

Taraflar arasında boşanma ve karşı boşanma davaları görülmüş, yerel mahkeme tarafından davalı-karşı davacı kadın lehine Türk Medeni Kanunu’nun 174/1 ve 2. maddeleri gereğince tazminata hükmedilmiştir. Bu tazminatların boşanma kararının kesinleşmesi ile muaccel hale geleceği ve faizin de bu tarihten itibaren işlemesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak yerel mahkeme, bu tazminatlara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar vermiştir ki bu hatalı bulunmuştur.

Davalı-karşı davacı kadın, zina nedeniyle boşanma talep etmiş ve bu durumda davacı-karşı davalı kocanın Türk Medeni Kanunu’nun 236/2. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma payının ortadan kaldırılmasını istemiştir. Yargıtay, bu talebin boşanmanın fer’isi niteliğinde olmadığını, ancak mal rejiminin tasfiyesi davasında değerlendirilebileceğini belirtmiş ve usulüne uygun açılmış bir mal rejiminin tasfiyesi davası bulunmadığı için bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

Kararın Sonuçları:

1. Davalı-karşı davacı kadının tazminatlarına dava tarihinden itibaren faiz uygulanması hatalı bulunmuş, bu kısım bozulmuştur.
2. Zina nedeniyle edinilmiş mallara katılma payının kaldırılması talebi, usulüne uygun bir mal rejiminin tasfiyesi davası bulunmadığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karşı Oy Yazısı:

Mal rejiminin tasfiyesinde, her eşin diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olduğu belirtilmiştir. Ancak, zina veya hayata kast nedeniyle boşanma halinde, kusurlu eşin artık değerdeki yasal payının azaltılması veya tamamen kaldırılması mümkündür. Karşı oy yazısında, zina sebebiyle boşanma davasında bu payın azaltılması veya kaldırılmasına karar verilebileceği, bunun mal rejiminin tasfiyesinin istenmiş olmasına bağlı olmadığı görüşü savunulmuştur. Bu nedenle, karşı oy yazısı, çoğunluğun mal rejiminin tasfiyesinin istenmesi gerektiğine dair görüşüne katılmamaktadır.