Türk Medeni Kanunu’ na göre geçerli bir evlilik birliği resmi nikâhla mümkündür. Resmi nikâh olmadan evlilik mümkün olmadığı için boşanma da söz konusu olamayacaktır. Resmi nikâhlı olmayan eş ayrılma ya da terk etme durumunda boşanma ve boşanmanın feri taleplerinden yararlanamayacaktır. Ancak evlilik birliğinin kurulması tarafların ortak yaşam iradelerinden doğmaktaysa, resmi nikâhın bulunmaması halinde de tarafa bazı talepleri ileri sürme hakkı doğabilecektir.
Bu durumda resmi nikâhlı olmayan eş ortak hayatın kurulduğunu, geçerli bir evlilik birliğinden beklenen aile ortamının sağlandığını ispatlamakla mükelleftir. Nitekim Yargıtay da aşağıda incelenecek kararlarda resmi nikâhlı olmayan eşe bir takım talepleri ileri sürme hakkı tanımıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E. 2006/2-558 20.9.2006 tarihli ve 2006/568 karar’ ına göre imam nikâhı ile evlenen kadının manevi talebi haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden görüleceği mahkeme aile mahkemesi değil bk49’ a göre görevli mahkemedir.
Somut olayda karar görev bakımından bozulmuştur. Ancak önemli olan husus yıllarca kandırıldığı, küçük düştüğü ve sosyal çöküntüye uğradığı ve evlenme şansının azaldığı davacının manevi tazminat taleplerinin haksız fiile dayalı olarak kabul edilmesidir.
Bu konu hakkında benzer makaleler için tıklayın