ÇOCUĞUN VELAYETİ

Gaziantep Boşanma Avukatı Ali Tümbaş

Çocuğun Velayeti; kural olarak küçüğün, istisnai hallerde ise kısıtlının korunmasının sağlanması için onları ve malları üzerinde ana babanın sahip oldukları görevi ve hakların tümü şeklinde tanımlanmaktadır.

Velayet hakkı sadece anne ve babaya aittir, başkasına bırakılmayacak bir haktır. Velayet hakkı, soy bağından kaynaklandığı için sadece ve sadece çocuklar üzerinde söz konusu olacaktır.
Türk Medeni Kanunu Madde 335’e göre reşit olmayan çocuklar (bazen de ergin çocuklar) velayete tabidir. Velayetin kullanılması konusunda anne ve baba birlikte olarak hareket edeceklerdir.

VELAYET KİMDE KALACAK​

Boşanma Davasında Müşterek Çocuğun Velayetinin Alınmasında Etkili Olacak Hususlar; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 336. maddesi uyarınca; “Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkim, velâyeti eşlerden birine verebilir. “.

Bu hüküm dikkate alındığında açılacak olan boşanma davasında, mahkemeden, müşterek çocuğun velayeti ile ilgili karar vermesi istenebilecektir.

Çocuğun velayetinin kime verileceği hususunda en önemli etken çocuğun üstün menfaatidir.

Yani sağlık, eğitim, ahlak, yaş ve güvenlik gibi unsurlar açısından mahkemece inceleme yapıldıktan sonra müşterek çocuğun hangi tarafta kalması çocuğun daha çok menfaatine olacak ise mahkeme velayeti o kişiye verecektir..

VELAYET HAKKI

TMK. Madde 338’e göre, velayet sahibi anne babanın başkası ile evlenmesi halinde, eşler, ergin olmayan üvey çocuğuna da özen göstermekle yükümlü tutulmuşlardır.
.
“Bu yükümlülüğün ihlal edilmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılması sebebi sayılabileceği gibi, velayete sahip anne babanın ihlali önlemedeki başarısızlığı velayet hakkının kaldırılması sebebi de sayılabilir.”.
.
Velayet, çocuğun ergin olması, velayetin hakkına sahip kişinin vefat etmesi, velayet hakkının kaldırılması, boşanma halinde velayet hakkının bırakılmaması durumlarında da sona erer..
.
Velayet, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup Başkasına devri mümkün olmadığı gibi velayet hakkından feragat edilmesi de mümkün değildir. Velayet yasal nedenler olmadıkça anne ve babadan alınamaz..
.
Velayet hakkı, anne ve baba açısından sadece hak ve yetkileri değil ayrıca görevleri de içerdiği dikkate alınırsa, velayet hakkının esasen çocuğun yararına hizmet eden anne ve baba tarafından kendi çıkarlarına kullanılmayacak bir kurum olduğu sonucu çıkmaktadır.

 
Gaziantep boşanma -Ortak Velayet

Boşanma Davalarında Ortak Velayet Nedir ve Şartları Nelerdir ?

Adında anlaşılacağı üzere bir nevi ortaklık durumunun var olduğu anlaşılabilir. Bu ortaklık, velayet altındaki çocuğun anne ve babasının, velayet hak ve yetkileri kapsamına giren konularda birlikte, ortak karar almaları durumunu ifade etmektedir.

Tabii ki, bu noktada sorumluluk ve yükümlülüklerin de paylaşılacağının altı çizilmelidir. Ortak velayet kabul edileceği üzere evlilik birliğinde kabul edilen bir durumdur. 

Ancak, çiftlerin boşanmasında ortak velayete karar verilebilir mi?
Ortak velayete ilişkin temel ilkelere Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi EK 7 Numaralı Protokol’ün 5. maddesinde yer verilmektedir.

İlgili Protokol’ün “Eşler Arasında Eşitlik” başlıklı 5. maddesinde:

“Eşler, evlilik bakımından, evlilik süresince ve evliliğin bitmesi halinde, kendi aralarındaki ve çocuklarıyla olan ilişkilerinde, özel hukuk niteliği taşıyan hak ve sorumluluklar açısından eşittir. Bu madde, devletlerin çocuklar yararına gereken tedbirleri almalarına engel değildir.”

ifadeleri yer almaktadır. Bu madde metni, ortak velayete ilişkin temel ilke ve esasların anlaşılması açısından yol gösterici nitelikte bir metindir. Ortak velayet durumunun, evlilik bakımından, evlilik süresi boyunca ve evlilik ilişkisinin bitmesi durumlarında eşler açısından kural olarak nasıl olacağına ilişkin aydınlatıcı ifadeler kullanılmıştır. Görüleceği üzere, eşler, çocuklar yararına alınmış, gerekli herhangi bir tedbir olmadığı müddetçe ortak velayet kapsamında hak ve sorumluluklar açısından eşit kabul edilmektedir. Gaziantep velayet hususunda avukatlık ofisimiz sizlere gerekli desteği sağlayacaktır.

Ortak Velayete Hükmedebilmek için Gerekli Şartlar Neler Olmalıdır?

Mahkemelerin ortak velayet kararı alması noktasında çocuğun yüksek menfaatinin gözetilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme hükümleri uyarınca, çocuğun üstün menfaatinin gözetilmesi gerekmektedir. Çocuğun menfaati ise, ekonomik, psikolojik menfaatler olarak düşünülebilir. Ayrıca, eşlerin ortak velayeti yürütebilmeleri için özellikle anlaşmaları büyük önem taşımaktadır. Ortak velayeti İki tarafında ortak velayeti kabul etmesi gerekmektedir.

Özellikle boşanmalarda, aile içi şiddet gibi sebeplerden kaynaklanan boşanma sebepleri varsa burada ortak velayetin yürütülemeyeceği de düşünülebilir. Tarafların geçmişleri ve güncel durumları, sosyo-ekonomik durumları değerlendirilmeli, ortak velayet koşulları detaylıca belirlenmelidir. 

Örneğin taraflardan birinin uyuşturucu madde kullanımı ya da tedavi gerektiren psikolojik bir rahatsızlığı olduğu takdirde ortak velayet için gerekli zemin sağlanmamış olabilir.

Bunların yanında çocuğun görüşü alınmalı, çocuğun algısının yeterli olmadığı durumlarda uzman görüşüne başvurulması gerekliliği de unutulmamalıdır.

Velayet Davaları Sıkça Sorulan Sorular

Velayet davasında önemli olan çocuğun yararıdır. İnceleme konusu yapılan husus çocuğun annenin mi , babanın mı yanında bedensel ve ruhsal gelişimini daha iyi sağlayacağıdır?

Bu bağlamda velayeti alacak tarafın gelir durumundan çok çocuğa nasıl bakacağı önemlidir. Dolayısıyla çalışmayan ve geliri olmayan kadına velayet verilir mi sorusunun cevabı da evet olabilmektedir.

Kadın çalışmıyor olsa dahi boşanma sebebi ile yoksulluğa düşecekse kendisi için yoksulluk nafakası çocuğu için de iştirak nafakası talep edebilir.

  • Annenin çocuğu istemediği durumlarda velayet anneye verilmez babaya verilir.
  • Annenin Çocuklara Karşı Şiddet Uygulaması (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/2170 Esas, 2017/7272 Karar sayılı dosyası)
  • Annenin Ahlaka Uygun Olmayan Yaşam Tarzı Olduğu İddiası (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/5593 Esas, 2018/13599 Karar sayılı dosyası)
  • Annenin Çocukları İhmal Etmesi (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/16629 Esas, 2017/1767 Karar Sayılı dosyası)
  • Annenin akıl hastası olması, çocuğa karşı şiddet uygulaması, kötü alışkanlıkları olması, haysiyetsiz hayat sürmesi gibi

Yukarıda değinildiği üzere ;

  • Annenin çocuğu istemediği durumlarda velayet anneye verilmez babaya verilir.
  • Annenin Çocuklara Karşı Şiddet Uygulaması (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/2170 Esas, 2017/7272 Karar sayılı dosyası)
  • Annenin Ahlaka Uygun Olmayan Yaşam Tarzı Olduğu İddiası (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/5593 Esas, 2018/13599 Karar sayılı dosyası)
  • Annenin Çocukları İhmal Etmesi (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/16629 Esas, 2017/1767 Karar Sayılı dosyası)
  • Annenin akıl hastası olması, çocuğa karşı şiddet uygulaması, kötü alışkanlıkları olması, haysiyetsiz hayat sürmesi gibi annelik görevinin yerine getirilmemesi…

Velayetin kime verileceği konusunda aile mahkemesi hakiminin kararını etkileyen önemli kriterlerden birisi çocuğun yaşıdır. Kural olarak anne bakımını muhtaç olan bebekler / çocuklar anneden alınıp babaya verilmesi uygun değildir.

Yaş kriterine göre velayet ile ilgili husus şu şekildedir;

  • 0–3 yaş arası çocukların anne bakımına ve şefkatine muhtaç olduğu kabul edilir. Bu yaş aralığındaki çocuklar için annenin yaşam tarzı, gelir durumu gibi konuların önemi yoktur.
  • 0-7 yaş arası çocukların daha az anne bakım ve şefkatine ihtiyaç duyması nedeniyle çocuk belli durumlarda anneden alınıp babaya verilebilir. Annenin çocuğa bakmaktan aciz olması, haysiyetsiz hayat sürmesi, uyuşturucu madde bağımlılığı ya da çocuğun sağlığına zarar vermesi gibi durumlarda velayet babaya verilir.
  • 6–12 yaş arası çocukların velayetinin kime verileceği konusundaki kararda tarafların çocuğa sunacağı maddi imkânlar daha fazla etkilidir. Çocuğun düşüncesi de uzman pedagog vasıtası ile alınır. Ancak hâkim çocuğa daha iyi bir hayat sunacak olanakları sağlayan tarafa velayeti verecektir.
  • 12 yaş üzeri çocukların kendilerini ifade edebildikleri kabul edildiğinden çocuğun kararı velayetin kime verileceğini belirler. (Tabi diğer etkenler de göz önünde bulundurulur) Gaziantep Avukat

Boşanma davasının sonucunu belirleyen en büyük etken hangi tarafın daha çok kusurlu olduğudur. Bu genel kavramdan yola çıkarak Aldatma fiili kişiyi ağır kusurlu hale getireceği için boşanma davasında çocuğun velayetinin karşı tarafa geçmesinde de dikkate alınmaktadır.

Nihayetinde evlilik birliği devam ederken eşini aldatan kişi haysiyetsiz hayat sürdüğü ortada olup çocuğun velayeti bir aksilik olmaz ise kendisine verilmeyecektir.

Velayeti alan anne tekrar evlenmiş olmasının tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli olmadığı. Yine burada üzerine durulan husus çocuğun menfaati olacaktır.

Velayet düzenlenirken çocukların menfaatleri gözetilir.
Yaşı küçük ve anne bakımına muhtaç çocukların velayeti genel olarak anneye verilir. Sadece alkol kullanmak velayetin alınmasına engel bir durum değildir.

Mahkemece ; çocukların yararları gözetilerek ve tüm hususlar bir arada değerlendirilerek hüküm kurulacaktır.

Çocuğun Velayetinde Her Zaman Karar Hakimindir

Hakimin dikkat ettiği diğer faktörler çocuğun kararından tabiki daha önemli olabilir.

Örneğin 7 yaşındaki bir çocuğun 3 kardeşi olduğunu düşünelim. 3 kardeşin velayetinin, yaşlarından dolayı anneye verildiğini varsaydığımızda çocuk babasıyla kalmak istediğini ifade etse dahi 7 yaşındaki çocuğun kardeşlerinden ayrı kalması onu kötü etkileyeceği için onun velayeti de anneye verilebilir. Gaziantep Avukat

Çocuğun velayet hakkı yalnızca anneye ve babaya verilmektedir. Annenin ve babanın vefat etmesi halinde çocuğun üstün yararı ve menfaatine göre çocuğa bir vasi tayin edilecektir.

Psikolojisi bozulmuş anne / baba rahatsızlığından dolayı çocuğun kişisel ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkileyecek davranışlarda bulunuyor ve bakımını ihmal ediyor, çocukla ilgilenmiyor ise velayet hakkı diğer ebeveyne verilecektir. Mahkeme çocuğun üstün menfaatine göre velayete karar verecektir.

Velayet hakkı yalnızca anne ve babaya aittir. Anne ve baba çocuğun bakımını ihmal ediyor yveya anne ve baba vefat etmiş ise dede / nene kendisinin vasi olarak atanmasını talep edebilir. Velayet hakkı yalnızca anne ve babada olduğundan velayet hakkı bulunmamaktadır.

Mahkemenin velayete ilişkin vermiş olduğu karar, UYAP Vatandaş Portal üzerinden alınabilir. Bu evrak doğrudan E-devlette yer almaz, Uyap portal da yer alır.

 

Konuya İlişkin Yargıtay Kararı

1. Nolu Karar:

Yargıtay
2. Hukuk Dairesi
2004/117 E. 2004/760 K. 

22.01.2004 tarihli kararı 

“Türk Medeni Kanununun 336/2 maddesi gereğince ortak hayata sona erilmişse hakim velayeti eşlerden birine verebilir. Tarafların ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Müşterek çocuk 20.09.1999 doğumlu Kemal anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Davanın kabulü ve velayetin anneye verilip, baba ile uygun kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” Yine Yargıtay’ın 10.12.2007 tarihli başka bir kararında:

 “… Anne yanında kalmasının çocuğun bedeni fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde ana bakım ve şefkatine muhtaç 2003 doğumlu Melih’in Türk Medeni Kanunu’nun 182, 336/2 maddeleri uyarınca babanın velayetine bırakılması usul ve yasaya aykırıdır.” Şu durumda müşterek çocuğun 2,5 yaşında olması nedeniyle çalışmıyor olmanız çocuğun velayetini almanızı etkilemeyecektir.

Boşanma davası sırasında ve sonrasında tarafınızca talep edilecek ve karşı taraf aleyhine hükmedilecek nafaka ile müşterek çocuğun ihtiyaçları karşılanabilecektir.

En iyi baba olmak veya en iyi anne olmak boşanma sonucu çocuğun velayetinin kendisinde kalacağı anlamına gelmemekte ve bu durum başlı başına yeterli bir unsur olmamaktadır.

Boşanmanın sonuçlarından biri olan velayet hususunda mahkemeler çocuğun velayetinin kimde kalacağı hususunda öncelikle çocuğun annenin ilgi ve bakım yaşını aşıp aşmadığına bakmakta ve sonrasında mahkemece gerek kadın gerekse erkek için yapacağı SEK (Sosyo Ekonomik Durum) araştırması neticesi gelecek rapora bazen de zaman zaman velayeti istenilen çocuk ile pedagog görüşmesi sonucu pedagogun vereceği rapor doğrultusunda velayet hususu belirlenmiş olacaktır.

Sonuç olarak çok iyi bir anne veya çok iyi bir baba olmak boşanma sonucu çocuğun velayetinin almak için yeterli gelmeyecektir.

Avukat Ali Tümbaş (Gaziantep Barosu Avukatı)

2. Nolu Karar:

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2013/2-1926
KARAR NO : 2015/1139

“…Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; velayetin değiştirilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, baba ile de şahsi ilişki tesis edildiğini, davacının iki yıldır çocuğunu ancak icra yolu ile görebildiğini, davalının velayet hakkını kötüye kullandığını, gerekli özeni göstermediğini, yaşadığı yerin çocuk büyütmeye müsait olmadığını belirterek; müşterek çocuğun velayetinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; davacı iddialarının tamamen asılsız olduğunu, müşterek çocuğun annesinin yanında mutlu ve huzurlu olduğunu, davacının nafaka borcunu dahi ödemediğini, çocuğun velayetinin annede kalmasının çocuk ve her iki taraf açısından da yerinde olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Yerel Mahkemece, davacının müşterek çocuk ile sağlıklı ilişki geliştirmeden çok, davalı ile çekişmesini devam ettirdiği, müşterek çocuğun anne yanında mutlu olduğu, bakım ve ihtiyaçlarının davalı anne tarafından karşılandığı anlaşılmış olup, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları nazara alınarak anne yanında kalmasının çocuğun gelişimi açısından daha yerinde olacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar; davacı vekilinin temyizi üzerine; Özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, Mahkemece bozma öncesi gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, velayet kendisinde olan annenin velayet hakkını, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesini gerektirecek derecede kötüye kullandığının kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocukların şahıslarına bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir.

Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Öte yandan, ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Eş söyleyişle, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Belirtilmelidir ki, velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.04.1992 gün ve 1992/2-140 E. 1992/248 K. ile 22.01.2014 gün ve 2013/2-2085 E. 2014/30 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir.

4721 sayılı TMK’nun konuya ilişkin 324. maddesi; “Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.” düzenlemesini içermektedir.

Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenmediği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlar göz önünde tutulmalıdır.

Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynaklanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır. Bu nedenle, mahkemece çocuğu başkasına bırakma, ihmal etme, kaçırma, iradi olarak terk etme, yönlendirme hususları ile tarafın velayet talebinin olup olmaması, şiddet uygulaması, sadakatsizliği, ekonomik durumu, mesleği, yaşadığı ortam, kötü davranışı, alkol bağımlılığı, sağlığı, dengesiz davranışları dikkate alınmalıdır.

Yukarıda değinilen yasa hükmü ile dosya arasındaki icra dosyaları ve davalı hakkında çocuk teslimine muhalefet etmekten dolayı uygulanan yaptırım bir arada düşünüldüğünde, davalı annenin çocuğun babayla kişisel ilişki hakkını sürekli olarak engellediği, bundan dolayı hakkında çocuk teslimine muhalefet etmekten yaptırım uygulandığı, bu suretle Türk Medeni Kanunu’nun 324. maddesinde yer alan yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda davalı annenin sekiz yaşındaki müşterek çocuğun gelişimi için önemli olmasına rağmen babası ile görüşmesini engelleyerek, velayet hakkını kötüye kullandığı hususunun kanıtlandığı ve müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır. Gaziantep avukat

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA.

Gaziantep Velayet Davası Avukatı

Velayetin Belirlenmesindeki Kriterler Nelerdir?

Müvekkillerimizin Hukuki Sorunlarının Çözülmesine Yardımcı Olmaya Kararlıyız

Anlaşmalı Boşanma Davası Açma Ücreti 2023

2023 yılında 11.600,00 TL’dir.

Anlaşmalı boşanma davasına ilişkin detaylar Türk Medeni Kanununun 166. Maddesinde incelenir. Bu dava türünün kullanılabilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması şartı vardır. Ayrıca evlilik birliği temelinden sarsılmış olmalıdır. Bunun için eşler boşanma talebiyle mahkemeye birlikte başvurmalı ya da eşlerden biri dava açmalı ve diğer eş bu davayı kabul etmiş olmalıdır. Davanın açılmasının yanı sıra anlaşmalı boşanma davası açma ücreti ödemesi de yapılmalıdır.

Anlaşmalı boşanabilmek için nüfus kayıt örneği, anlaşmalı boşanma protokolü ve anlaşmalı boşanma protokolünü içeren yazılı bir dilekçe olması gerekir. Boşanma davası açma ücreti 2023 yılı için farklılık gösterdiğinden dava açılacağında güncel ücretler incelenmelidir.

Avukatlarımızca Hazırlanan Diğer Yazılar

Gaziantep Avukat ve Hukuk Bürosu iletişim adresimizden de bizlere ulaşabilirsiniz.
Fatih Mah. Fevzi Çakmak Bulvarı No: 139 K:3 D:5 (Erguvan Apt. 21.Noter Üstü) Şehitkamil / Gaziantep

SANTRAL OPERATÖRÜ ÇAĞRI MERKEZİ : ( 0342 ) 321 36 36
Gaziantep Adalet Sarayı Ana Hizmet Binası : Zeytinli Mah. Turgut Özal Bulv. No:1/1 27500

GAZİANTEP AİLE MAHKEMELERİ

GAZİANTEP  1 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4128
KALEM4123
GAZİANTEP  2 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4126
KALEM4117
GAZİANTEP  3 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4111
KALEM4114
GAZİANTEP  4 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4107
KALEM4106
GAZİANTEP  5 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4095
KALEM4097
GAZİANTEP  6 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4086
KALEM4092
GAZİANTEP  7 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4078
KALEM4080
GAZİANTEP  8 AİLE MAHKEMESİ MÜDÜR 4077
KALEM4073
GAZİANTEP  9 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4518
KALEM4524
GAZİANTEP  10 AİLE MAHKEMESİMÜDÜR 4515
KALEM4512
 
✅ Gaziantep Boşanma avukatı✅ Gaziantep Nafaka Davası
✅ Gaziantep Anlaşmalı Boşanma✅ Gaziantep Malların Paylaşımı
✅ Gaziantep Çekişmeli Boşanma✅ Gaziantep Yoksulluk Nafakası
✅ Gaziantep Çocuğun Velayeti✅ Gaziantep Manevi Tazminat

Call Now

WhatsApp
Avukata Soru Sor
Merhaba, daha fazla bilgi için, konusunda uzman avukat ile görüşmek ister misiniz?