Boşanma sürecinde taraflar arasında imzalanan protokoller, hukuki bağlayıcılığı olan anlaşmalardır. Bu protokoller, boşanmanın mali ve hukuki sonuçlarını düzenler ve tarafların haklarını korur. Ancak bazı durumlarda, taraflardan biri protokolde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyebilir. Özellikle taşınmaz devri gibi maddi konularda anlaşmazlıklar sıkça görülmektedir. Bu makalede, boşanma protokolünü imzalayıp boşanmayı sağladıktan sonra, sözleşmede belirtilen taşınmazın devrine yanaşmamanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup olmadığı incelenecektir.

Boşanma Protokolü ve Taşınmaz Devri

Boşanma protokolleri, tarafların boşanma sonrası mal paylaşımını ve diğer mali yükümlülükleri düzenleyen belgelerdir. Bu protokoller, mahkeme tarafından onaylandığında hukuki bağlayıcılığı olan belgeler haline gelir. Protokolde yer alan taşınmaz devri, boşanmanın mali sonuçlarından biridir ve tarafların bu yükümlülüğe uyması gerekmektedir.

Hakkın Kötüye Kullanılması Kavramı

Hakkın kötüye kullanılması, hukuken tanınan bir hakkın, amacı dışında ve diğer tarafın zararına kullanılması anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi, dürüstlük kuralına aykırı davranan kişinin hakkını kötüye kullandığını belirtir. Bu bağlamda, boşanma protokolünde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir.

Yargıtay Kararları Işığında İnceleme

Yargıtay, boşanma protokollerine uyulmaması durumunda verdiği kararlarda, tarafların dürüstlük kuralına uymaları gerektiğini vurgulamaktadır. Örneğin, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/10239 E., 2019/10368 K. sayılı kararında, boşanma protokolünde belirtilen taşınmazın devrine yanaşmamanın hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirildiği görülmektedir. Kararda, tarafların boşanma protokolüne uymaları gerektiği ve aksi davranışların hukuki sonuçlar doğuracağı belirtilmiştir.

Örnek Vaka

Ayşe ve Mehmet, 10 yıllık evliliklerini anlaşmalı olarak sonlandırmak istemektedirler. Boşanma protokolünde, Mehmet’in Ayşe’ye ait olan bir taşınmazı devretmesi kararlaştırılmıştır. Mahkeme, bu protokolü onaylar ve taraflar resmen boşanır. Ancak, Mehmet, taşınmazı devretmeye yanaşmaz ve çeşitli bahanelerle süreci uzatır. Ayşe, bu durumu mahkemeye taşır ve hakkın kötüye kullanılması iddiasında bulunur. Mahkeme, Ayşe’nin iddiasını haklı bularak, Mehmet’in taşınmazı devretmesine karar verir ve ayrıca Mehmet’i, protokole uymadığı için tazminata mahkum eder.

Sonuç

Boşanma protokolünü imzalayıp boşanmayı sağladıktan sonra, sözleşmede belirtilen taşınmazın devrine yanaşmamak, hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Taraflar, dürüstlük kuralına uyarak, protokollerde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmelidir. Aksi halde, hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalabilirler. Gaziantep avukat olarak, boşanma sürecinde ve sonrasında protokollere uyulması konusunda müvekkillerimize gerekli hukuki desteği sağlamaktayız.


Kaynaklar:

  1. Türk Medeni Kanunu
  2. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/10239 E., 2019/10368 K.
  3. Boşanma Protokolleri ve Hukuki Sonuçları

Bilgilendirme: Bu makale bilgilendirme amacı taşımaktadır ve hukuki tavsiye niteliğinde değildir. Detaylı bilgi ve hukuki destek için bir Gaziantep avukatına başvurmanız önerilir.


Sizden Gelenler

“Boşanma Protokolünü İmzalayıp Boşanmayı Sağladıktan Sonra Sözleşmede” için 2 yanıt

  1. zuhal - Gaziantep avatarı
    zuhal – Gaziantep

    Merhaba,
    Anlaşmalı boşanma gerçekleştikten sonra protokolde yer alan ortak aracın satılması için 3 ay süre verilip satışı gerçekleşmemişse ne yapılmalı.

    1. Avukat avatarı

      Protokol detaylarını göremeden yorum yapmamız mümkün değil. Dilerseniz online destek hattından iletişime geçebilir ve protokolünüzün yorumlanmasını talep edebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj Yaz
💬 Yardıma mı ihtiyacınız var?
Sorularınız için bize yazın. Avukatlarımız size Online olarak destek verecektir.
Call Now Button